Site İçi Arama

KENT DİNDARLIĞI

İslamiyet hoşgörü ve iyilik telkin ederken, Şeyh Galib’den Taliban’a nasıl geldi? Kaybedilen bu düzlemin sebepleri tam olarak neler? Dindarlık kır ile kent arasında ne gibi değişikliklere uğradı? Halen uğramaya devam ediyor mu? Çağın gerektirdiği gibi bir Müslümanlık yaşamak mümkün mü? Değilse, neden mümkün değil? Bu ve bunun gibi mühim sorulara yanıt arıyor Mehmet Altan. Güncelliğini uzun zaman koruyacağa benziyor dindarlığın boyutları da...Devamı...


 

Kitap Tanıtımları

 Puslu Demokrasi Kent Dindarlığı
 Sarayı Yıkalım Muş'ta Meryem Olmak
 Kürtler Şeytan Soyundan mı? Küresel Vicdan
 Cami Kışla Parantezinde Türkiye  

 Kitap Tanıtımları > Küresel Vicdan > Küresel vicdan

Küresel vicdan

Yetmiş iki milletten bin bir katılımcı, 80 lider... İstanbul'da ev sahipliğini yaptığımız Dünya Ekonomik Forumu'nda Başbakan, katılımcılara sesleniyor: "Dünya küreselleşirken vicdan da küreselleşmelidir."
Detaylandırıyor: "Dünya küreselleşirken, her ülkenin meselesinin de küresel olduğu, insani değerlerin de demokrasinin de hak ve hürriyetlerin de küreselleşmesi kaçınılmazdır."
Başbakan'a göre küresel köyün vicdanı olmalı. Aksi halde insanlık için bütün bu olaylar, harekete geçme noktasında yetersiz kalıyor. Krizin küresel nedenlerini görebilmek, bu açıdan önem kazanıyor. Başbakan'ın Yerli Davos'u tanımı da zaten vicdan boyutunu referans veriyor ve ancak bu sayede ülkeler, bölgeler arasında dayanışma, paylaşım, ortak çözüm mümkün olabiliyor.
Hazır Davos ayağımıza gelmiş iken ve Başbakan da küresel vicdana dikkat çekerken, benzer çağrıyı bizim insanımıza, işadamımız, çalışanı, çiftçisi, girişimcisi veya rantiyesine yapmamız şart!
Küreselleşme, gezegeni tekleştiren, farklı dünyaları birbiriyle ilişkilendiren ve aynı teknede bir arada yaşama becerisine zorlayan dinamikler dayatıyor. Hiçbir sanayici artık "bacama filtre takmıyorum" diyemediği gibi, "şeffaflık bize ters" gibi ilkelliklere de sığınamayacak.
Eğer krizden çıkış için arayış noktasında Yerli Davos'a önem atfediyorsak, bırakın konuk liderleri, kendi Başbakanımızın çağrısını "üzerimize alınarak" dinlemek zorundayız. Hesap verebilir, şeffaf, verimli, çevreci, denetlenebilir ve değer üreten şirketlere dönüşmek gerekmez mi?
Yoksa bu forumlar, afra ve tafralar; başkalarının krizini çözmek için mi? Küresel vicdan, bizi de bağlamıyor mu? Kayıt dışında kalıp, küresel vicdana kayıtsız kalabilmek, büyük ülke fikriyle bağdaşıyor mu?
Başbakanı "küresel vicdanı" gündeme getiren ülkede hâlâ birtakım vicdansızların yeni iş kültürü Ticaret Kanunu'nu iğdiş etme girişimine Ziya Paşa geçmişten şöyle sesleniyor: "Onlar ki verir lâf ile dünyaya nizâmât / Bin türlü teseyyüp bulunur hanelerinde." (Onlar ki dünyaya lâf ile nizam verirler. Fakat evlerinde, bin türlü ihmal ve düzensizlik görürsünüz.)
TTK istemezükçülerini küresel vicdana davet ediyorum.

Şeref Oğuz, Sabah

06.06.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.

E-posta : info@mehmetaltan.com

VB#Turk Yazılım ve Bilgisayar desteği ile sizlere ulaşmaktadır.